23 Ocak 2011 Pazar

Askere Alışmak...

Geçtiğimiz hafta içerisinde bölük komutanının şoförü olarak seçilmemden sonra 2 haftalık bir şoför kursuna gönderildim. Kurs Karabük İl Jandarma'daydı. Biz de iki hafta boyunca orada kalmak üzere çantalarımız toplayıp gitmemize rağmen yatacak boş yatak olmama gerekçesiyle geri gönderildik ve her gün karakolumuz olan Safranbolu'dan gidip gelmeye başladık. Bu eğitim de çoğu şey gibi formaliteden bir eğitim olduğu için yaklaşık 2 haftamız Karabük'te geçti. Bu haftadan itibaren kursumuzu tamamlayıp Safranbolu'ya daimi olarak dönmüş bulunuyoruz.

Kurs süresince Karabük İl Merkez'de aynı bizim kısa dönem askerlerden kura sonucu oraya gönderilmiş olanlar da vardı. O arkadaşların orada yaşadıklarını görünce iki şey düşündüm. Birincisi çok şanslı olduğum ikincisi ise orada yapılanların benim akıl sınırlarımın dışında olduğu idi. Kısa dönem askerler olmalarına rağmen başlarındaki komutan tarafından sürekli stresli bir baskı altında tutulup, hakaret ve fiziksel temas dahil çeşitli uyarılara maruz kaldıklarını çok kez gördüm. Bu konunun detayları ve ilgili düşüncelerimi açıkça ifade etmem yine ancak askerden sonraya kalacak.

Bu haftasonu çarşı hakkımı kullanarak dışarı çıktım. İstanbul'dan Nuri ve Şahin de bu haftasonu için buraya geldiler. Bu benim için son derece önemli. Söyleyecek çok bir şey yok. Bazen gerçek dostlar bu gibi zamanlarda gösterilen fedakarlık ve ilgiyle kendimi iyi hissetmemi sağlıyor. Ama bazen de bu konunun herkes için geçerli olmadığını gözden ırak olanın gönülden de ırak kaldığını kabul etmek gerekiyor.

Bu haftadan itibaren diyebilirim ki buradaki düzenimiz oturmak üzere ve ben (genel konsepte muhalif kalmakla beraber) askerliğe alışmak üzereyim diyebilirim. İçinde bulunduğumuz hafta yeni görevim ve zamanın nasıl geçeceği ile ilgili bana daha çok şey anlatacak...

Karakoldaki komutanlarla ilişkilerimiz her geçen gün daha iyiye gidiyor ve bu da moralimizin ve rahatımızın daha iyi olmasını sağlıyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder